Mağma akıcılık bakımından suya değil asfalta benzer, viskozitesi düşük sayılabilen bazaltik mağma oldukça akıcıdır. Buna karşın viskozitesi yüksek riyolit mağması çok güçlükle hareket edebilmektedir.
Hava ve suyun mekanik ve kimyasal etkisiyle oluşan parçacıkların (tortu) su, rüzgar, dalga ve buzullarla taşınıp deniz, göl, akarsu veya kanallarda üst üste birikmesi olayına ‘tortullaşma-sedimantasyon-çökelme; bu yolla oluşan kayaçlara da tortul veya sedimanter kayaçlar denir.
Tortul Kayaçların Oluşum Evreleri
1- Ayrışma – aşınma, parçalanma-ufalanma; hava, su, ısı, basınç etkisiyle fiziksel, mekanik ve kimyasal yollarla dağılma
2- Taşınma; Hava, su, basınç etkisiyle yer değiştirme ve bulunulan ilk yerden uzaklaştırılma
3- Çökelme –tortullaşma, Birikme-depolanma; Sulu ve susuz ortamlarda toplanma
Sulu ortam: deniz, göl, akarsu, bataklık, haliç, lagün, kıyı, delta
Susuz ortam: çöl, dağ, etek ve yamaçları
4- Taşlaşma; Parcacık ve minerallerin bir bütün olarak bir arada tutulması (çimentolanma, sıkışma, kristallenme)
ŞEKİL
Ayrışma; Dahaönceden oluşmuş kayaçların yeryüzünde atmosfer etkisi ile meydana gelen olayları kapsar. Bozulma değimi ayrışma için kullanılır. 3 tür ayrışma vardır.
1. Fiziksel Ayrışma; Kayaçların bileşiminde önemli bir değişiklik oluşturmadan parçalanmasıdır. Fiziksel ayrışma şu nedenlerle olabilir.
- Sıcaklık etkisiyle ayrışma; buna güneş ışınları, ısınma ve soğuma neden olur. Cisimler sıcaklıkla genleşir. Kayaçtaki farklı genleşme nedeniyle kütlede bir basınç oluşur. Basıncın devamlı değişimi ile ayrışma meydana gelir.
- Donma etkisiyle ayrışma; su donduğunda hacmi % 9 artar. Kayaç boşluklarındaki su ile büyük itme ve patlatma kuvveti doğurur ve böylece basınç oluşur. Bu basınç kayacı parçalar.
- Tuz etkisiyle ayrışma; Kuru iklimlerde zeminde ergimiş halde bulunan tuz kılcal yollarla kayaçlar tarafından emilir. Bu tuz çatlaklarda kuruyarak kristalleşir. Kristalleşme ise bir itme meydana getirir. Bu itme kayacın ayrışmasına neden olur.
- Fiziksel biyolojik ayrışma; Bitki köklerinin büyüme basıncı kayacın ayrışmasına neden olur. Toprak hayvanlarının bazılarının biyolojik ayrışmaya faydası vardır.
2. Kimyasal Ayrışma; Genellikle kayalarla yeraltısuyu altındaki ilişkiden doğar. Kimyasal ayrışma, kayacın özelliklerine, iklime, bitki örtüsüne ve zamana bağlıdır. Kimyasal ayrışma fiziksel ayrışmalara göre daha derinlerde olur. Kuvars kimyasal ayrışmaya dayanıklı, kireçtaşı daha az dayanıklıdır.
- Erime etkisiyleayrışma; Sadece tuzlu kayaçlar için önemlidir. Kaya tuzu, jips gibi kayaçlar kimyasal olaylar etkisiyle su içinde erir ve ayrışabilir.
- Karbonik asit etkisiyle ayrışma; CO2’li sular kireçtaşını kolayca eritir.
H2O + CO2 H2CO3 (Karbonik asit)
H2CO3 + CaCO3 Ca(HCO3)2 kireçtaşını eritir.
- Oksidasyon etkisiyle ayrışma; Koyu renkli 2 dereceli demir bileşikleri pek çok mineralde ve kayaçta vardır. Suda erimiş havanın oksijeni 2 değerli demiri oksitleyerek 3 değerli demir bileşikleri yapabilir.
- Biyolojik kimyasal ayrışma; Organizmalar kimyasal ayrışmaya neden olabilirler. Bakteriler, yosunlar, mantarlar çıplak kaya üzerine yerleşebilir ve bu organizmalar organik asit gibi etkileyici madde üretirler.
Aşınma; Ayrışma sonucu oluşmuş materyalin dış etkenler yardımıyla yerinden alınmasıdır. Aşınma etkileri su, rüzgar ve buzul olabilir. Ayrışma ve aşınma bazen birlikte, bazen de birbirini izleyecek şekilde faaliyet gösterirler. Ayrışma çok uzun zaman alırken aşınma daha kısa zamanda olur.
Taşınma; Ayrışmış materyalin erimiş kolloidal veya katı halde yerinden alınıp başka yörelere götürülmesi olayıdır. Taşınma su, rüzgar, buzul ve gravite (yerçekimi) ile olur. Akarsular en önemli taşıyıcıdırlar.
Akarsuda suyun hızı dolayısıyla tabandaki büyük parçalar birbiri üzerinden kayarlar. Küçük parçalar ise gerek zeminde gerek suyun içerisinde akarsuyun hızına bağlı olarak daha hızlı taşınırlar. Herhangi bir kayaç parçası akarsu ile sürüklenme esnasında sivri olan kenar ve köşeleri törpülenerek yuvarlaklaşır. Yuvarlaklaşmanın iyi veya kötü gelişmiş olması bu parçanın ana kayadan uzaklığı ile orantılıdır. Akarsularda kırıntılar iki tip akıntıyla taşınırlar. Sakin akıntı (laminer) –çalkantılı akıntı (türbülanslı)
Parçalanma; Akarsularda, buzullarda ve çöllerde taneler birbirine çarparak daha küçük parçalara bölünür. Ezilme, ufalanma, öğütme şeklinde kayaçlar parçalanır.
Çökelme; Çeşitli araçlarla taşınan materyalin taşınma kuvveti yerçekimi kuvvetinin altına düşmesi nedeniyle çökelme başlar. Rüzgarlar kuvvetleri oranında en önde tozlar olmak koşuluyla kırıntıları taşır. Isının çökelmedeki rolü büyüktür. Birçok mineral özellikle tuzlar, kış mevsiminde yani soğukta çökelirler. Denizler ve okyanuslardaki çökelme koşulları farklıdır ve buna göre bölgelere ayrılır.
Kıyı bölgesi; Sığ birkaç metre derinliği olan kıyıya yakın bir bölgedir. Kıyı aşındırması, gel-git, sıcaklık ve ışık değişimlerinin etkisi altındadır.
Sığ deniz bölgesi; Bu bölge sediment bölgesi gelişi iklim ve canlıların yerleşme açısından karalarla ilişkilerini sürdürebildiği kesimlerdir.
Derin deniz bölgesi; Bu bölge okyanusların karalardan uzak kesimlerini kapsar.
Taşlaşma; İlk durumda gevşek olan taneler sıkışma sonucu birbirine yaklaşır. Bu taşlaşma esnasında rol oynayan en önemli etken hidrostatik basınçtır. Aynı zamanda tektonik kökenli sıkışmalarda olabilir. Sıkışma sonucu kayacın gözenekliliği azalır. Sıkışma derinlikle artar. Derinlerdeki sedimentler üstteki kalınlığın etkisi ile daha kolay sertleşebilir. Sıkışma olayları sonucunda kil-kiltaşına, silt-silttaşına, kum-kumtaşına dönüşebilir.
Sedimentler ne kadar sıkışırsa sıkışsın yine de taneler arasında boşluklar kalabilir. Daha sonra sediment içine sızan bazı eriyiklerden buralara çimento malzemesi (ara madde veya matriks) çökelir. Bu boşluklarda bazı mineraller oluşabilir. Bu çimento maddeleri mineralleri birbirine yapıştırarak kayacın sertleşmesini sağlar.
Sedimanter Kayaçların Genel Özellikleri
· Tabakalanma gösterirler.
· Makro ve mikro fosil içerebilirler.
· Bu kayaçlar belirli bir sedimantasyon devresi sonucu oluştuğuna göre sınırları tavan ve tabanları bellidir.
· Sedimanter kayaçlar bazı koşullar dışında gözle görülebilir mineral veya kristal içermezler.
· Yerkabuğunun çok derinliğine kadar inmezler. Genelde yüzeyde yayılımları çok fazladır.
· Yatay ve düşey hareketler sonucu kırıklı ve kıvrımlı bir yapıda olabilirler.
TORTUL KAYALARIN SINIFLAMASI
Tortul kayaçlar kökenlerine ve oluşum ortamlarına göre klastik (kırıntılı), organik ve kimyasal olmak üzere üç sınıfa ayrılırlar.
1- Kırıntılı Tortul Kayaçlar; Çeşitli büyüklüklerde taş ve mineral parçalarının karalarda ve denizlerdeki tortullaşma havzalarında çökelmeleri ile meydana gelen taneli kayaçlardır. Değişik boyuttaki tanelerin bir çimento maddesi ile birleşmeleri, birbirlerine kenetlenmeleri sonucu katı ve sıkı halde bulunan çimentolu tortul kayaçlar oluşur (kumtaşı-konglomera). Taneleri birbirine bağlayacak bir madde bulunmadığı hallerde taneler serbest kalır ve çimentosuz tortul kayaçlar meydana gelir (kum, çakıl, kil).
Kırıntılı tortul kayaçların sınıflaması ve adlandırılması, tanelerin boyutlarına, türlerine, biçimlerine, yuvarlaklık ve boylanma derecelerine, homojen - heterojen oluşlarına ve çimento maddesinin bileşimine göre yapılır.
Kırıntılı Tortul Kayaçlar
Kaba Taneli (Psefitler); Tane boyları 2 mm’den büyük olan kırıntılı kayaçlardır.
a) Konglomera
b) Breş
Konglomera; Çok yuvarlak, yuvarlak veya yarı yuvarlak çakıl ve blokların doğal bir çimento ile birleştirilmesi sonucu oluşan kırıntılı kayaçlardır. Burada çakıl ve blokların yuvarlak olması söz konusu olduğundan bunların belli bir mesafe boyunca taşındıktan sonra çimentolanmış olması gerekir. Çakılların bileşimine göre konglomeraların iki türü ayırt edilir.
a) Oligomiktik konglomeralar; Tek bir türden olan tanelerin oluşturduğu konglomeralardır.
b) Polimiktik konglomeralar; Bileşim itibariyle birden fazla çakılın oluşturduğu konglomeralardır.
Breş; Köşeli çakıl ve blokların, taşınmadan veya çok küçük bir mesafe boyunca taşınarak doğal bir çimento ile çimentolanması sonucu oluşan kayaçlardır. Genellikle çakıl ve blok boyutları çok çeşitli olur.
- Çimentolanmış yamaç molozları
- Fay breşleri
- Volkanik breşler
İnce Taneli (Psammitler); Büyüklükleri 2 mm ile 0.02 mm arasındaki tanelerin oluşturduğu kayaçlardır. Kumtaşları bu kayaçlar içinde en yaygın olanlarıdır. Taneler yine doğal bir çimento ile çimentolanmışlardır. Kumtaşlarında görülen çimento türleri; kireçli ve dolomitli, silisli, demirli, killi, pirit (FeS2), florit, jips’tir. Kumtaşlarının başlıcaları kuvarsit, arkoz ve grovaklardır.
Kuvarsit; Kuvars tanelerinin silisli bir çimento ile çimentolanması sonucu oluşan kayaçlardır. Kuvarsın yanısıra az çok diğer minerallere de rastlanır (feldspat, kalsit, kil mineralleri)
Arkoz; Bileşiminde kuvars, feldspat ve mika bulunan bir kumtaşı olup, çimentosu silisli, bazen de killi ve demirlidir. Arkoz çoğunlukla granit ve gnays gibi kayaçların ayrışmasıyla dağılan elemanlarının yeniden çökelip çimentolanması ile oluşur.
Grovak; Boyutları değişken, köşeli veya yarı köşeli tanelerin ve kayaç parçalarının çimentolanması ile meydana gelen kayaçlardır. Çimentoları genellikle killi ve kireçlidir.
Çok İnce Taneli (Pelitler); Bu grup içindeki kayaçların bir kısmının tane boyu 0,02-0,002 mm arasındadır ve bunlar silttaşı olarak adlandırılır. Tane boyu 0,002 mm’den küçük olanlar ise kiltaşı olarak bilinirler.
Kiltaşı; Genelde kil minerallerinden oluşur. Ayrıca, az miktarlarda feldspat, muskovit gibi minerallere de rastlanabilir. Dokunumları sabuna benzer, dile değdirilince dili çekerler.
2- Organik Tortul Kayaçlar; Canlı organizmaların özellikle radyolarialar, foraminiferler, mercanlar ve alglerin, iskelet, kabuk veya diğer parçalarının bir araya gelmesi sonucu oluşan kayaçlardır. Organik tortul kayaçlar genelde okyanuslarda sığ denizlerde ve göllerde çökelir.
Organik tortul kayaçların en önemlileri CaCO3 içeren organizmaların (alg, mercan) meydana getirdiği kireçtaşları, silisli organizmaların (radyolaria, diatome) meydana getirdiği kireçtaşları radyolarit ve diyatomitler, çiçekli ve çiçeksiz bitkilerin taşlaşmasıyla oluşan çeşitli kömürler, fosfatlı organizmaların birikmesinden kaynaklanan fosfat depolanmalarıdır. Bunların yanısıra petrol de organik tortul kayaçlar grubundadır.
Kireçtaşları; Pek çok bitki ve hayvanın iskeletinde CaCO3 bulunur. Bu gibi canlıların ölümü üzerine iskeletleri parçalanır ve bu parçaların çökelmesi kireçtaşlarının oluşumunu sağlar.
Diatomitler; Diatome adı verilen mikroskobik bitkilerin iskelet kırıntılarından oluşan silisli (SiO2) tortulardır. Son derece ince taneli olan bu kayaçlar yumuşak, hafif, delikli ve genellikle sarımsı gri renklidirler. Görünüm olarak tebeşire benzerler ve HCl ile köpürmemeleri ile tebeşirden ayırt edilirler. Diatomitler emici, boşluk doldurucu ve süzücü özelliklerinden dolayı boya, plastik, dinamit yapımında ve kimya sanayinde kullanılmaktadır. Ayrıca hafif tuğla yapımında da yararlanılır.
Kömürler; Deniz veya göllerin kıyılarında adaların etrafında veya bataklıklarda yaşayan bitkiler zaman zaman meydana gelen olaylarla killi, siltli ve kumlu malzeme ile örtülür, havasız kalır; basınç, ısı ve bakterilerin etkisiyle kömürleşirler. Kömürleşmenin derecesine ve verdikleri ısı değerine göre türlere ayrılır (Turba, linyit, maden kömürü, antrasit)
3- Kimyasal Tortul Kayaçlar; Doygun eriyiklerin çökelmesi ve tuzlu suların buharlaşması sonucu meydana gelen tortulardır. Mağaralardaki dikit ve sarkıtlar, kapalı göl kenarlarındaki tuz birikintileri ve kaynaklar etrafındaki travertenler kimyasal tortulların temel kimyasal bileşimine göre yapılır.
Kireçtaşları; karbonatlardan ibaret olan kayaçlara verilen genel bir addır. En önemli mineral bileşenleri kalsit ve dolomittir. Kireçtaşları deniz veya tatlı sularda genellikle sıcak ve temiz bir su ortamındaki çökelme sonucu oluşurlar. Kimyasal kireçtaşları kireçli kayaçların asitli ve özellikle karbonik asitli sularda erimesiyle oluşurlar. Bunlar içinde en çok bilinenleri travertenler, sarkıt ve dikitlerdir.
Traverten; Genellikle kalsiyum bikarbonatlı suların, bitkilerin bulunduğu alanlardan geçerken kalsiyum bikarbonat içindeki karbondioksitin özümleme için bitkiler tarafından alınması ve kalsiyum karbonatın çökelmesi ile oluşurlar.
Sarkıt ve dikit;Karbondioksitli sular kimyasal işlevleri ile kireçtaşı tabakaları arasında büyüklü küçüklü bir takım boşluk ve mağaraların oluşmasına neden olur. Mağaraların tavanlarından sızan kalsiyum bikarbonatlı sular damlalar halinde düşerken karbondioksit uçar; geriye kalan kalsiyum karbonatın bir kısmı mağaranın tavanında, diğer kısmı da tabanında çökelerek sarkıt ve dikit adı verilen sütunları oluşturur.
Evaporitler; Tuzlu suların buharlaşarak uçması sonunda oluşan tortul kayaçlardır. Evaporitlerin çoğu deniz, bir bölümü ise göl sularından kaynaklanır.